kalça ameliyatımın sonra yeniden fizik tedavi görme süreci

Uzman Mustafa incesu doktoruyla son randevudan sonra son tempo ile fizik tedavi görme sürecim başladı sevgili sırdaşım en sonunda başak özel eğitim okuluma yeniden kavuşmuştum bunun için gerçekten çok seviniyordum bu güne kadar rehabilitasyon öğretmenlerim gerçekten çok fazla değişti bir gülen bin gülen sevgili bahar hocam, melike hocam, adaş olan melike Kübra hocam, seda hocam, ilk erkek hocam alper hocam her biri bana yeni bir emek vermişlerdi sanki, zorlu bir kalça ameilyat sürecinden sonraki dönemlerde uzun bir süre boyunca hiç sol ayağımın üstünde hiç basamıyordum basmaya çalıştığım an sanki sol ayağım yerinden çıkarcasına acıyordu sevgili bahar hocam ağırımın geçmesi için ayağımın acıyan noktasına akupunktur tedavisi uygulamaya başladı bununla birlikte annem beni özel ata fizik merkezinde başlattı her allahın günü fizik tedavinde servisle gidiyordum kanatsız meleğimle, ata fizik merkezi aynı bir hastane odasında benziyordu sevgili sırdaşım hasta yardımcısı Bekir abi, her servisten indiğimde hemen bekir abi koşar bana bir tane engelli araçı getirir annemle birlikte beni engelli aracıyla fizik alacağım odaya getirir annem benim yatacağım yatağın üstünde evden getirdiği temiz beyaz çarşafı serer bekir abi beni yatağa yatırır yatırmaz hadi size iyi dersler der demez tekrar görevinin başına geri dönerdi ilk dersinde girdiğim gülersen isimli fizyoterapistdi aramızda kalsın sevgili sessiz çığlığım ama onu pek sevdiğim söylenmezdi korkutucu bir bedene sahip olan kocaman elleri vardı, hadi bu kadarını geçtim bir şekilde idare ederdim eğer beni iyi bir şekilde çalıştırsaydı ama şişko gülersen ders sırasında annemi bekleme odasında gönderir iki dakika beni çalıştır gibi yapar orada fizyoterapist arkadaşıyla sohbete dalar beni orada unuturdu büyük ihtimalle konuşamadığım için benim zekasız olduğumu düşündü asıl zekasız ta kendisiydi bir şeyin haberi yoktu zavallımın,

ilk dersimi boş bir sohbetle son bulunca şişko gülersen annemi yanıma çağırıp yok olup gitti, bekir abile annem yeniden beni engelli araçında oturturken gözleriyle çalışanı nasıl buldun der gibi işaret yaptı, ben de gözlerimi çok kötü der gibi hafifce çevirdim, annem benim hislerime her zaman güvenir ne söylesem gerçeği söylediğimden emindi anne kız olarak daima güvenimiz tamdı sevgili sırdaşım,

ertesi gün annem beni derhal şişko gülersen bozutundan aldı lay lay om ve beni incecik boyu boyuma yaşı yaşıma uygun yepyeni şeyma fizyoterapistim oldu lay lay om, işte buuu diye seviniç çığlıkları attım ve anneme binlerce kez teşekkürlerimi sundum, şeyma fizyoterapist beni kocaman Ayak aletlerin içine bacaklarımı sokup adetlerle çalıştırdı o dev gibi adetlerin içinde canım öylesine yanardı ki kendimi tutama avazım çıkana kadar ağlardım, karşı yatakta ağlama sesinden Aşrı bir boyunlukta korkan bir erkek çocuk vardı annesi ne olursun ağlama kızım oğlum ağlama sesine hiç dayanamaz çok etkilenir derdi oğulun fizyoterapisi güyadı meşhur gülya bozutçusu, belki şu anda gülya bozutçusu diye bahsettiğim için saygısız ediyor olabilirim sevgili sessiz çığlığım ama yine sinir gülersen fizyoterapist gibi benim zekasız olduğumu zannedip benim yanımda şeyma fizyoterapistle ile ileri geri konuşup durdu, neymiş efendim bu kıza neden ameilyat etmişler ne gerek varmış,

ben bu sözleri duyduğumda anlatılmaz şekilde sanki kalbimden vurulmuşunda döndüm sevgili defterim kalbim sıkıştı başım döndü hatta öyle kötü oldum ki eve gelir gelmez çok kötü şekilde migrenim tuttu kendimi anında yatağa attım, tabi annem hemen ben de bir şey olduğunu çözdü hiç anlamaz mı anne kalbi sonuçça yatağımın başına oturup sakince bana bu gün sana bir şey olmuş kızım ben anlarım anneler her zaman anlar der demez gözlerimden şiddetli bir yağmur yayar gibi gözyaşlarımla tüm olan biteni anlattım annem de aynı benim gibi üzüldü kah oldu tabi saygısız okumuş ama insan olmayı öğrenmemiş besbelli dedi, bana döndü ve inan bana sen hepimizden daha zeki daha özel birisin bunu kızım olduğun için söylemiyorum her insan özel ve çok değerlidir sen de o özel insanlardan birtanesin güzel kızım ve böylesi kör düşünce yoksunu insanlar hayatında daima çıkacaktır bu tür insanlar sana yere düşürüp ağlamayı değil yerden daha güçlü bir şekilde kalkmayı öğretmeli güzel kızım dedi, işte böyle sevgili sırdaşım o günden sonra hiç birkimsenin dediğine bakmadım daima kendim çizdiğim kendi yoluma baktım dek ki ışıklı yolu görene dek…

Comments are closed.